Sansür Ne Demek ?
Pow
Her türlü yayının ve haberleşme araçlarının, yayınlanmadan veya gönderildiği kişinin eline ulaşmadan önce devletçe denetlenmesine sansür denir.
Sansür Nedir ?
Sansür sözcüğü, "değer biçmek, hüküm vermek veya fikir edinmek" gibi anlamlara gelen Latince cencere'den türemiştir.
Devletin kimi zaman kamu yararını gerekçe göstererek veya kamu yararı bakımından sakıncalı bulduğu bazı haber, dergi, gazete, kitap, film veya oyunları yayınlamadan veya gönderildiği kişinin eline ulaşmadan önce kontrol ederek bir kısmını veya tümünü yasaklaması olayına sansür veya sansürleme denir.
Sansürün insanlık tarihinin çok eski çağlarından beri uygulandığını gösteren pek çok örnek vardır. Örneğin, Çin'in ilk imparatoru ve Qin hanedanlığının kurucusu Çin Şi Huang (M. Ö. 259-210), M. Ö. 213 yılında tarihe "Kitapların Yakılması" olayı olarak geçecek olan ve Konfüçyüsçü bilim adamlarınca yazılmış bütün eserlerin yok edilmesini emreden bir karar almıştır. Roma İmparatorluğu'nda vergilerin düzenli olarak toplanabilmesi amacıyla ilk başlarda yalnızca nüfus sayımı yapmakla görevlendirilmiş olan sansürcülerin yetkileri, ilerleyen yıllarda devlet güvenliğini riske atabileceği düşünülen yazılı eserleri ve duyuruları da toplatabilmeyi kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Avrupa'da, Katolik Kilisesi'nin ilan ettiği Yasak Kitaplar Listesi okunabilecek kitapları sınırlandırmıştır.
Çin'de M. Ö. 213'de gerçekleşen "Kitapların Yakılması" ve M. Ö. 212'de gerçekleşen "Alimlerin Öldürülmesi" olaylarını gösteren bir resim.
Genellikle devletin, dinin ve ahlakın korunması amacıyla alınan sansür uygulaması kararlarının kimi zaman faydalı sonuçları olsa da aşırıya kaçıldığı durumlarda toplumun haber alma ve bireylerin düşüncelerini serbestçe ifade edebilme özgürlüğünü kısıtlayıcı boyutlara ulaştığı da görülmüştür.
Matbaanın bulunuşu ve kitap basımındaki patlamayla birlikte Avrupa'daki sansür uygulamaları da kurumlaşmıştır. Hükûmetler kamu yararı gerekçesiyle yasal düzenlemelere giderek sansürü hukuksal bir temele oturtmuş ve böylelikle çağdaş anlamda ilk sansür kurumları da oluşturulmuştur. 17. ve 18. Yüzyıl boyunca İngiltere ve ABD'de katı sansür uygulamalarına karşı verilen uzun mücadeleler sonucunda sansürün kapsamı basın ve düşünce özgürlüğünü teminat altına alacak şekilde daraltılmıştır.
1973 Darbesi'nden sonra Pinochet Rejimi askerlerince yasaklı olarak görülen kitapların yakılması.
Osmanlı Devleti'nde ilk sansür uygulaması 31 Aralık 1864'te yürürlüğe giren Matbuat Nizamnamesi (Basın Tüzüğü) ile başlamıştır. İlk basın yasası olarak da bilinen ve 3 yıl boyunca yürürlükte kalmış olan bu nizamnameyle gazete ve dergi çıkartmak tamamen izne bağlanmış ve hükûmete de gerekli gördüğü hallerde yayın organlarını kapatma yetkisi tanınmıştır. Sultan II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) basına karşı sert bir sansür uygulamasına gidilmiş ve 1881 yılında kurulmuş olan Encümen-i Teftiş ve Muayene teşkilatına bütün gazete, dergi ve kitapları denetleme yetkisi verilmiştir. Bu dönemde sakıncalı olduğu gerekçesiyle pek çok gazete ve dergi kapatılmış ve bazı kitapların basımı da yasaklanmıştır.
1908 Yılında ilan edilen II. Meşrutiyet ile birlikte basına uygulanan sansür de kaldırılmıştır. Bugün II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz günü ülkemizde basın bayramı olarak kutlanmaktadır. Mütareke yıllarında (1918-1922) işgal güçleri basına karşı sert bir sansür uygulamış ve Milli Mücadeleyi destekleyen çok sayıda gazete ve dergi kapatılmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında da zaman zaman basın denetim altına alınmaya çalışılarak sansür uygulamasına gidilmiştir. II. Dünya Savaşı (1939-1945) yıllarındaki tek parti iktidarı döneminde de basına karşı sansür ve denetim uygulanmıştır. 1960 darbesinden sonra hazırlanan 1961 Anayasası basına sansür uygulanamayacağını garanti altına almış olsa da sıkı yönetim dönemindeki uygulamalar bir nevi gizli sansür olarak değerlendirilmiştir. 1980 darbesinden sonra hazırlanan 1982 Anayasası'nda da basına karşı sansür uygulanmayacağı hükmüne yer verilmiş olsa da bazı istisnalar getirilmiştir.
Bugün gerek kendi ülkemizde gerekse yurt dışındaki pek çok ülkede twitter, facebook, youtube ve instagram gibi sosyal paylaşım sitelerine kimi zaman getirilen kısıtlamalar bazı çevrelerce bir nevi sansür uygulaması olarak değerlendirilmekte ve kamu oylarında da ciddi tartışmalara neden olmaktadır.
Share Your Expertise, Earn Rewards!
Found this insightful? Imagine your knowledge generating income. Contribute your articles to bylge.com and connect with readers while unlocking your earning potential.