Ahmet Arif Sözleri
Nasıl da yılları buldu, Bir mısra boyu maceram... Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, Bilmezler nasıl sevdik, İki yitik hasret İki parça can. Karşılaştığım p
İstanbul
@istanbulNasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret
İki parça can.
Karşılaştığım puştluklar, uğradığın ihanetler, seni üzmüş olsa bile bunların utancı sana ait değil, sahiplerinindir. Canını sıkma.
Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim. Sensiz boğazımdan geçmiyor.
Canım benim bilir misin?
Canım dediğimde içimden canıp çıkıp
Sana koştuğumu duyarım hep
Yüreğimden,
Dirhem, dirhem
Alıyor seni felek
Acilen bir tebessüm
Veya bir bakışın gerek
Gözlerinden öperim canım
En çok da burnundan
Gülme ciddi söylüyorum.
Giden gitmiş,
Hüznü ayaklandırmak boşuna.
Sanki altı yaşındayım. Terasın demirlerinden ayaklarımı sarkıtmışım. Suratımda bir tokat izi. O kadar küsüm ki, kendimle bile konuşmuyorum.
Seni anlatabilsem seni. Yokluğun cehennemin diğer adıdır. Üşüyorum kapama gözlerini.
Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim.
Olmalı zaten
Olmasa "İnsan"
Olmaz yüreğim
Bin yıl, bahar içre ömrünü sürsün, seni doğuran ana.
Ve hep olmayacak şeyler kurarım.
Gülünç, acemi, çocuksu...
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni, anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cahannemin öbür adıdır.
Üşüyorum, kapama gözlerini.
Ölüm böyle altı okka,
Koymaz adama.
Susmak ve beklemek müthiş.
Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız.
Bahçeleriniz bahar görmesin.
Ard arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Sen nasılsın canım?
Elin, yüzün, havan, bıraktığım gibi mi?
Korkunç özlemişim seni.
Evrende seni özler, seni isterim. Başkaca hiç.
Bir de kuşlar var hakim bey,
Her şeyin başı onlar.
Onlar özgürlüğü koyuyor
İnsanların kafasına.
Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su.
Ağıyor yeşil.
Bu korkunç kaos içinde sen
Yeşil ve derin huzur, kafamdasın.
Kurtuluşumu, her şeyimi
Dünyayı sevmemi sana bağladım
Sana borçluyum.
Ömrümüz çelimsiz, kısa.
Çabamız korkunç ama.
Eve ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden.
Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık...
Ve zehir - zıkkım cigaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
Öylesine hûlya, kutsal ve uzaksın ki Allah kahretsin beni.
Maviye,
Maviye çalar gözlerin.
Yangın mavisine
Rüzgârda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yaksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Haydi gel,
Ay karanlık...
Sen genç
Sevdan ölünecek kadar güzel
Kanunu yapanlar ihtiyar.
Sızlar bir yerlerim,
Adsız ve kayıp.
Sızlar,
Usul usul,
Dargın!...
Kelebeklerin bile çocuklardan daha uzun yaşadığı bir dünyada size hangi şiir yazayım.
Ölüm bu,
Fukara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşamüstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Bir hastan vardır umutsuz,
Hayreti uykularda,
Hayreti soğur sularda,
Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
İki mavi, kocaman korku çiçeği,
Açar, derin kuyularda.
Bir ben kaldım ortasında kavganın, birde karanfil yürekli çocuklar
Zincir vurulmaz martıya
Birde insan kalbine...
Tutma gözyaşlarını
Onur da ağlar...
Bırak, yıkansın gökyüzü
Ve ben şairim.
Namus işçisiyim yani
Yürek işçisi.
Korkusuz, pazarlıksız,
kül elenmemiş,
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim,
Ne kınsız bir rüzgar
Mısra dökeyim.
Oy sevmişem ben seni...
Uçurum gibi büyür içimde hasretin.
Ve ben seni
Var olmanın sınırında,
Yok olmanın ötesinde,
Sevmişim...
Sen ister dostum ol, ister sevgilim, yeterki hayatımda ol.
Serabın bir sonu vardır,
Ufkun, sıradığın sonu.
Uçarın, kaçarın bir sonu vardır.
Senin sonun yok...
Kızlarım,
Oğullarım var,
Gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez,
Cihan parçası,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketim.
Her ne hâl ise,
Seni düşünmek iyi geliyor bana...
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar
Hava Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben, Tanıyorum musun?
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yıtık hasret,
İki parça can.
Ne yalan söyleyeyim,
Üzgünüm; bir yanım kopmuş
Kanamış gibi.
Bunu ancak sen anlarsın.
Yine de mutlu olmanı tüm
Kalbimle isterim.
Bugün Aşık
Veysel'in gözünden
Baktım sana.
Cemal Süreya
tadında yaklaştım
satırlara.
Özdemir Asaf'ın
Şiirleri gibi baş
Ucumda tuttum seni.
Ahmet Arif'in
Devrim kavgası gibi
yüce bildim.
Ve... Nazım'ın
memleket hasreti
gibi özledim..
Published Date:
December 30, 2020
Updated Date:
December 10, 2023