Unutulmaz Filmler | Unutulmaz 15 Film Önerisi

Arkadaşlarımla sohbet ortamlarında oturduğum zaman konu dönüp dolaşıp filmlere ilgimin olduğunu bildikleri için ne izleyelim filmkolik sorusuna gelir. Her arkadaşıma tek tek bir film söylemek yerine unutulmaz filmleri yazmanın daha iyi olacağını düşündüm. Eskiye dönük klasik filmleri burada yazmayacağım, genellikle yazarlar bu konuda ne kadar bilgili olduklarını göstermek için bu listelerin içine klasik filmleri koymayı severler, klasik filmleri kötüdür demiyorum, zaten adı üstünde klasik ama herkesin ilgi alanına girmiyorlar. Ben bu makalede öyle bir şey yapmayacağım, elimden geldiğince herkesin ilgili alanına dokunan filmleri yazmaya odaklanacağım. Eğer aşağıdaki filmleri izlemiş olan arkadaşlar varsa müsait zamanlarda mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum, hepsi birer mücevherdir. Sıralamayı bir, iki.. şeklinde gittim ancak bu sıralama en iyi film sıralaması değil, sadece aklıma gelen sırayladır.

Avatar(2009)

Avatar ilk çıktığı zaman çok fazla tartışmaya yol açmıştı. Özellikle bu zamana kadar yapılan filmleri aksine yoğun olarak 3D efekt kullanımını bazı insanları rahatsız etmişti. Bilgisayar teknolojisinin arşıdır bu film. Her ne kadar bilgisayar teknolojisin en nadide örneklerinden biri olsada, hem hikayesiyle hem de oyunculuğuyla da ayrıca bir baş yapıttır, ayrıca dikkat gözler senaryonun altında müthiş göndermeleri bulabilir. Avatar haricinde 3D ‘nin bir film ile bu kadar özdeşleştirilmiş başka bir formunu bulmanız çok mümkün değil. Eğer 3D efektleri seviyorsanız ve bilim kurgu filmler hoşuna gidiyorsa, mutlaka izlemenizi öneriyorum.

Scarface - Yaralı Yüz (1983)

Amerika sinemasının en fazla işlediği konulardan biridir gangster filmleri. Şu anda hemen sıralamaya başlasak hiç zorlanmadan 20 tane sayabiliriz. Ancak Kübalı ruh hastası Tony Montana kadar güzeline bu zamana kadar rastlamadık. Bu film aynı zamanda diğer filmlerde en çok alıntı yapılan eser olma özelliğini taşır, sonu sinema tarihin en epik ölüm sahnelerinde birini de barındırıyor. Al Pacino'nun oyunculuk kariyerindeki zirvelerinden biri olan filmi eğer bu zamana kadar izleme fırsatınız olmadıysa hiç zaman kaybetmeden izleyin.

Cinderella Man - Külkedisi Adam (2005)

Bu film kadar sümen altı edilen başka bir film bilmiyorum. Özellikle, Amerika’da başlayıp bütün dünyaya yayılan Büyük Buhran sırasında bütün sektörler gibi spor sektörü de büyük bir darbe görmüştü. Bunun hakkında sayısız film çekildi, ancak bu olayın toplumsal ve ekonomik sonuçlarını ekrana getirirken kalplerinize dokunan film sayısı sınırlıdır. Cinderella Man aslında bir boks filmin ötesinde, bu dönemde insanları yaşamlarını anlatan en iyi filmlerin başında gelir, oyuncu kadrosu ise şampiyonlar ligi gibidir. Eğer spor filmlerine meraklı ve gerçek hayata dayanan bir film arıyorsanız, çok bir şey aramanıza gerek yok açın bu filmi izleyin. Film içinde ekonomi, spor, toplum ve daha fazla konunun nasıl özenli ve katmanların iç içe geçmeden mükemmel şekilde işlendiğini göreceksiniz. Spor filmi olmasına rağmen içinde yoğun dramda barındırır.

Unforgiven - Affedilmeyen (1992)

Bu listenin içinde birkaç tane western film koymazsak sinema tarihe karşı suç işlemiş oluruz. Bu film sonlarına doğru herkesin bildiği bir film daha ekleyeceğim. Bunun öncesinde, Western filmlerinin yıldızı Clint Eastwood ve Morgen Freeman’ın başrolleri paylaştığı ve çok bilinmeyen bu filmi listeye eklemek istedim. Unforgiven Filmi, emekli bir ödül avcısı olan Will Munny(Clint Eastwood) ‘un tekrar ödül işine girdikten sonra başına geçen olayları anlatıyor. Saf bir western anlatasıdır. İzlemeden geçmeyelim..

Leon: The Professional - Sevginin Gücü (1994)

1992-1995 tarihleri sinema tarihinin tartışılmaz altın yıllarıdır. Bu tarihte çekilmiş çoğu film bilinmiyor, bilinmeyen bu filmler bugün piyasaya çıksalar deprem etkisi yaratırlar. Ama bunların da arasında bir film var ki, o da Leon: The Professional. Tartışılmaz sinemanın en büyük mihenk taşlarından biridir. Bu zamana kadar izlediğinizi düşünüyorum yok izlemedim diyorsanız hemen bu sayfayı kapatıp izlemenizi tavsiye ediyorum. Leon filminde, acımasız bir katil olan Leon’un, ailesi tarafından suistimal edilen küçük bir kız çocuğa nasıl sahip çıktığına ve dünyanın inceliklerini nasıl gösterdiğine şahit olacaksınız. Film, kötü adamlarında kalbi vardır deyişinin en güzel örneklerinden biridir. Bu film hakkında sayfalarca yazabilirim ancak şimdilik liste halinde ilerlediğimde dolayı bu filmi incelemeyi ve anlatmayı sonraya bırakıyorum…

Good Will Hunting - Can Dostum(1997)

Felsefe ve biyografi filmleri sevenler için bu filme bakmalarını salık veriyorum. MIT üniversitesinde temizlik görevlisi olarak çalışan ve döneminin en büyük matematik problemini çekirdek gibi çözen bir dahinin hayatını anlatılıyor. Gerçek hayata dayanmayan biyografi filmlerin çok sevmem, çünkü bilim kurguya yakın olurlar. Ancak bu filmi izledikten sonra keşke gerçek olsa diyeceğiniz türde bir film. Oyunculuk, kamera, hikaye ve işleniş her yönüyle müthiştir. Matematikle ve bilimle ilgilenen arkadaşlar için ayrıca motivasyon kaynağıdır.

The Shawshank Redemption - Esaretin Bedeli (1994)

IMDB'nin birinci sırasındaki hapisten kaçış filmi. Filmin bu zamana kadar ilk sırada yer almasının en büyük nedeninin, çoğumuzun Andy Dufresne (Tim Robbins) hayatına öykünmemizdir. Dünya ne kadar güzel bir yer olsada, çoğu zaman cehennem gibi gelir, her zaman bir kaçış yolu bulmaya çalışırız. Film aslında hapishaneden kaçış temalı olsada, temelinde yeni bir hayata başlayış; eskilerden kurtuluştur. Morgan Freeman’ın ve Tim Robbins bu filmde aktörden çok sanki tanıdığınız iki arkadaş gibidir. Herkesin izlediğini düşünüyorum, ben izlemedim diyenler varsa mutlaka sıralarına eklesinler.

Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl - Karayip Korsanları (2003)

Disney’den bir film bu listeye girebilir mi? diye bazı arkadaşlar düşünebilir. Bence bu film olmasaydı bence de bu listede işi yoktu. Ancak bu film benzerlerinin dışında farklı ögelerini barındıran alışılmış dışında bir film. Aksiyon, ana karakter ve komedinin iç içe geçirilmesi uzmanlık isteyen bir iş, bu türde çekilmiş eserler saymaya çalışsak bence çok ileriye gidemeyiz. Hele ki bizim gibi ana dili İngilizce olmayan insanların amerikan komedisini yakalamaları zor oluyor, lakin bu film bütün insanların ortak komedi unsurları herkesi mutlu edecek cinsten. Johny Deep’in en iyi oyunculuklardan birini sergilediği bu filmde, Jack Sparrow gibi bir ölümsüz karakteride size armağan ediyor.

Braveheart - Cesur Yürek (1995)

Mel Gibson ‘un hem yönettiği hem de baş rolünde oynadığı bu zamana kadar çekilmiş en güzel savaş filmlerinden biridir. Filmi dönemin çekim yöntemlerine göre çağının ötesindedir. Ama bu filmi özel yapan konularından biri hikayesidir. İskoçya’nın İngilizlerden bağımsızlıklarını alırken nelerden vazgeçtiklerini ve nelere katlandıklarını görmemiz açısından harikadır. Müzikleri ve içerdiği replikleri ise ayrıca bir makale konusudur. Tarihi ve savaş film severler için kaçırmamaları ve izlemeden geçmemeleri gereken bir film. Film sonunda Freedom diye bağırmanız olasıdır.

Dark Knight - Kara Şövalye (2008)

Heath Ledger, Joker için açıklandığı zaman Jack Nicholson kadar iyi bir performans beklemeyin demişti. Sanırım tevazu, saygı veya nasıl bir performans sergileyeceğinden habersizdi. Dark Knight, sahnenin görmüş olduğun en iyi karakterlerden biri değil aynı zamanda film tarihinin bana göre ölümsüz eserlerinden biridir. Her yönüyle müthiş bir aksiyon, drama ve sinematografi şaheseridir. Joker(2019) performansıyla Joaquin Phoenix Oscarı almış olabilir ama Heath Ledger’in bendeki yeri her zaman başkadır.

Forrest Gump (1994)

Hangi film tekrar tekrar izleseniz sıkılmazsın diye sorsalar, kesinlikle Forrest Gump derim. İzlemekten asla sıkılmayacağım bir film. Dünya’da görebileceğiniz en sevecen, duygusal, temiz kalpli ve iyi yürekli bir karakterin hikayesini konu ediniyor. Yaşamış hayatı göz önüne aldığımız zaman her günü ayrı bir macerayla dolu. Bana göre film baştan sona herşeyiyle kusursuz, tabi kusur arayanlar mutlaka bir şeyler bulacaktır. Filmin en güzel yapan yerlerinden biride ana tema müziğidir( Forrest Gump Soundtrack ). Filmi izledikten sonra bu müzik sizin için daha anlamlı olacaktır.

The Godfather - Baba (1973)

Francis Ford Coppola ‘ın ölümsüz eseri veya serisi demek daha doğru olacaktır. 1974 yılında Oscar’ı kazanan film, aynı zamanda başrol oyuncusu Marlon Brando’nun akademi ödülünü Amerika’nın yerlileri olan davranışlarını söyleyerek reddetmesiyle de bilinir. Film tek oturumluk veya yatmadan önce izlenecek bir film değil. İzlemek isteyen arkadaşların boş bir günde izlemesini tavsiye ediyorum. Bu filmden sonra devamını mutlaka izlemek isteyeceksiniz.

Schindler List - Schindler'in Listesi (1993)

Bu zamana kadar ikinci dünya savaşı sırasında Hitler’in Yahudilere yapmış olduklarını ekrana taşıyan sayısız yapım gördük. Schindler Listesini özel yapan konularından başında yaşanmış bir olayın ve gerçeğin en kusursuz aktaran yapımlardan biri olmasıdır. Drama severlerin kaçırmaması gereken bir film. Yapıldığı yılı domine etmiş ve 8 dalda Oscar almıştır. Bu dönemdeki filmleri sayarsak müthiş başarıdır, çünkü 1993 yılı sinema tarihinin en ölümsüz eserlerinin olduğu yıldır. Bu listede bile bu tarihler arasında çekilmiş olan 4-5 tane film bulabilirsiniz.

The Lord of the Rings: The Return of the King - Yüzüklerin Efendisi (2004)

Bu film sinemalara gelişini çok iyi hatırlıyorum, o dönemlerde müthiş bir etki yaratmıştı. Sadece ülkemizde değil aynı zamanda bütün dünyada LOR ‘kadar konuşulan bir filme rastlamadım. Bütün ana medya akımı arkasından süreklemişti, kitaptan filme uyarlanan filmlerin başarısı ortada, her zaman bir yerlere eksik kalır veya hiçbir zaman beklendiği gibi ortaya konamaz. Bu film onlardan değil, kitaptan daha fazlasını veren bir uyarlama. 2004 yılında tam 11 adet Oscar ödülünü olarak tarihin gelmiş geçmiş bir yılda en fazla ödül alan filmdir. LOR üçlemesi ise toplamda 17 Oscar alarak kırılması neredeyse imkansız bir rekora da sahip. Bayan arkadaşlar bu filmden nedense genelde uzak dururlar, lütfen sizde izleyin, izlemezseniz çok şey kaçırmış olursunuz.

Beasts of No Nation - Sınırsız Canavarlar (2015)

Bu listede benim için ayrıcalıklı bir yeri olan bir film. Çünkü gerçekten bu filmde anlatılan olaylar yaşanmış ve yaşanmaya devam ediyor. Filmin konusu bilinmeyen bir Afrika ülkesindeki çocuk savaşçıları konu ediniyor. Film başrolündeki Agu’nun hikayesi hala hafızamda, uzun zaman olduğu izlemeyeli ama tekrar açıp izleyesim var. İzledikten sonra dünya üzerindeki insan adaletini tekrar bir sorgulamanıza neden oluyor.

Tabi ki bu liste yetersiz ama oturduktan sonra ilk aklıma gelenler bunlar eklenmesini istediğiniz filmler varsa listeye artırabiliriz.

İyi seyirler.